Bedenin günâhları, belirli bir organa has olmayan günahlardır.
Bedenin günahlarının bazıları şunlardır:
• Anne veya babaya ya da her ikisine âk olmak, yani örfen
basit sayılmayan eziyette bulunmak
• Savaş meydanından kaçmak
Yâni kâfirler, Müslümanların iki katından fazla değil ise, Allâh
yolunda savaşanlarla birlikte savaşmaya giden Müslüman’ın, savaş
meydanından kaçması harâmdır.
Sunna Files Free Newsletter - اشترك في جريدتنا المجانية
Stay updated with our latest reports, news, designs, and more by subscribing to our newsletter! Delivered straight to your inbox twice a month, our newsletter keeps you in the loop with the most important updates from our website
• Akrabalar ile bağı koparmak
Anne ve baba tarafından akraba sayılan kişilerle bağı koparmak
harâmdır. Bu ise onları ziyâret veya gücü yettiği hâlde muhtaç
olduklarında onlara yardım etmeyerek kalplerini kırmakla
olur.
• Komşuya zarar vermek
Komşusu kâfir olsa dahî, Müslümanların himâyesi altında olduğu
sürece, ona sövmek veya vurmak gibi açık bir zarar vermek
harâmdır.
• Kadın olsun, erkek olsun; saçlarını siyâha boyamak
harâmdır(1)
Erkeklerin kendilerini kadınlara ve aksi, yani kadınların kendilerini
erkeklere, karşı cinse has olan kıyâfet, söz ve yürüyüşle
birbirlerine benzetmeleri harâmdır.
(1) Sâdece cihâd eden erkeklerin, düşmanlara güçlü görünmeleri için saçlarını siyâha
boyamaları câizdir.
Kadınların kendilerini erkeklere benzetmeleri daha büyük günahtır.
• Erkeklerin, kibirlenme niyetiyle aşık kemiklerini aşacak
uzunlukta giysi giyinmeleri
• Erkeklerin, ellerine ya da ayaklarına kına yakmaları
Yâni erkeklerin, herhangi bir ihtiyaçları olmadan ellerine ya
da ayaklarına kına yakmaları câiz değildir. Çünkü bunu yapmakla
kadınlara benzemiş olunur.
Ancak tedâvi amacıyla kullanmaları câizdir.
• Farzı bozmak
İster vakti girmiş olan, ister kazâya kalmış olan farzı bozmak
harâmdır.
Örneğin; farz olan namaz veya oruçları özürsüz bozmak
harâmdır.
Ancak boğulmakta olan kanı mâsum(1) bir kimseyi kurtarmak
için farzı bozmak geçerli bir özürdür.
Sünnet olan hac ve umreyi de bozmak harâmdır. Çünkü bunlara
başlayanın, bunları bitirmesi farzdır.
• Müslüman’ı; onunla alay etmek amacıyla söz, işâret veya fiil
ile taklit etmek
• İnsanların ayıplarını ve bilinmesini istemedikleri şeylerini
araştırak câsusluk etmek
• Dövme yaptırmak
(1) Kendisi içi hâkim tarafından ölüm emri çıkmayan
Yâni iğne ile deriyi, kan çıkana kadar deştikten sonra, dövme
için kullanılan boyayı buraya serpip, deriye mâvi veya siyah
renk vermek harâmdır.
• Müslüman’a, üç geceden fazla ve selâm dahî vermeyecek şekilde
konuşmayarak küsmek
Ancak konuşmamak için, içki içen birini bundan vazgeçirmek
gibi şerî bir özrü var ise, harâm değildir.
• Kişinin, bid’at sahibinin yanında, oturup onu avutması veya fâsığın, o harâmı işlerken gönlünü hoş tutacak sözleri söylemesi, yanına oturması ve onun sıkılmamasını sağlaması haramdır.
Örneğin; kişinin ihtiyacı olmaksızın, içki içmekte olan
birisiyle oturup konuşması harâmdır.
• Erkeklerin altın takması
• Bulûğa eren erkeklerin gümüş yüzük dışında, gümüş takmaları
• Bulûğa eren erkeklerin saf ipekten, yani ipek böceğinin yaptığı ipekten oluşan giysi giyinmeleri
Giyilen giysinin kumaşının, ağırlık olarak yarısından fazlası
saf ipekten oluşuyorsa, bu harâmdır.
• Birbirine nâmahrem olan kadın ve erkeğin, üçüncü bir şahsın görmediği bir yerde baş başa bulunmaları
Bu duruma “halvet” denir. Halvetin ortadan kalkması için bu
ikisinin yanında güvenilir veya mahrem ve kendisinden utanılabilinecek,
bir kişinin bulunması yeterlidir.
Kendisinden utanılmayacak kadar küçük veya kör olan bir
kimsenin bunların yanında bulunması halveti ortadan kaldırmaz.
• Kadının yanında babası veya erkek kardeşi gibi mahremi veya kocası olmadan, tek başına, kısa da olsa sefere çıkması
• Hür olanı zorla çalıştırmak
• Evliyâya düşmanlık yapıp, ona karşı cephe almak
Evliyâ; farzları yerine getirip, harâmlardan sakınan ve bir veya
birkaç nâfile çeşidini çokça yapan Müslüman kimsedir.
• Günâh işleyene yardımcı olmak
Örneğin; içki içmek isteyene, içki getirmek gibi.
• Kalpazanlık yapmak
Örneğin, gümüş olmayan parayı, dirhemmiş gibi veya bakırı
altınla kaplayıp, onu altınmış gibi gösterip, bunlarla alışveriş
yapmak harâmdır.
• Altın veya gümüş kap kacak kullanmak (örneğin onlarla yemek ve içmek vb.)
İçerisinden yenilen ve içilen her türlü altın ve gümüş kabı kacağı,
kullanmak için olmasa dahî, edinmek harâmdır.
• Farzları edâ etmeyi bırakmak
Örneğin; namaz kılmayı bırakmak gibi.
• Farzları yaparken, bir rüknünü terk etmek
Örneğin; niyet etmeden namaza durmak gibi.
• Farzlardan birini, bir şartını yerine getirmeden yapmak
Örneğin; abdest almadan namaza durmak gibi.
• Bütün farzları ve şartları yerine getirmesine rağmen, farzı bozan bir şeyi yapmak
Örneğin; oyun olsun diye namazda hareket etmek gibi.
• Cumâ namazı kendisine farz olanın, bunu kılmaması
Kendisine Cumâ namazı farz olup, bunu kılmayan, öğlen namazını
kılsa dahî günâhkârdır.
• Köy veya şehir halkının beş vakit namazı cemâat hâlinde kılmayı terk etmesi
Aynı şekilde şehir halkının cemaat ile kılınan namazı, şiâr belli
olmayacak şekilde kılması
• Farzı, özrü olmadan vaktinden sonraya bırakmak
Örneğin; özrü olmadan, ikindi namazını akşam namazının
vaktinde kılmak veya yine özrü olmadan zekât verme vakti gelmesine
rağmen, bunu müstahak olanlara vermemek harâmdır.
• Avı; taş gibi ağırlığından dolayı rûhun çabuk çıkmasını sağlayan şeylerle avlamak
• Hayvanı, avlamak için değil de, hedef olarak kullanıp, ona
nişan almak
• Kocası ölmüş veya üç talak ile boşanmış olup, iddeti beklemesi gereken hanımın özürsüz olarak evden dışarı çıkması
Ancak kadının gündüz, ihtiyâcı olan gıdaları almak için, eğirdiği
yünü satmak için, odun ihtiyâcını gidermek için dışarı çıkması
veya dertleşmek için geceleyin komşusunun evine gitmesi,
dönüp kendi evinde yattığı ve diğer şartları yerine getirdiği takdirde
câizdir.
Özür ise, örneğin evinin yıkılma tehlikesinin olması gibi durumlardır.
Bir veya iki talak ile boşanan hanım ise, iddet süresi bitene kadar kişinin
hanımı hükmündedir. Kendisini boşayan kocasının
rızâsı olmadan dışarı çıkamaz.
• Ölen kocanın yasını tutmamak
Yas tutmak; kocası ölen kadının iddet süresince koku sürmemesi
ve süslenmemesidir.
İddetin süresi; hâmile hanımlar için doğurana kadardır;
hâmile olmayan bayanlar için ise, (kamerî) dört ay on gündür.
• Câmileri; kan ve idrar gibi necis olan şeylerle pisletmek
Aynı şekilde necis olmasa bile, sümük ve tükürük gibi tiksindirici
olan şeylerle pisletmek de harâmdır.
• Hacca gitmeye imkânı olduğu hâlde, bunu önemsemeyip ölene kadar ertelemek
• Malı veya gelir getiren herhangi bir mesleği olmayanın borç isterken, borcunu ödeyebilecek durumda olmadığını bildirmemesi
Ancak borç istediği kimse, onun durumundan haberdar ise
veya kendisi ona durumunu açıklarsa günâha düşmez.
• Borç verenin, kendisine borçlu olanı, ödemeye gücünün yetmediğini bildiği halde haps etmesi veya ödemeye zorlaması
• Malı, harâm olan şeylerde kullanmak
Örneğin; harâm olan müziği dinlemek için para vermek
harâmdır.
• Kur’ân-ı Kerîm’i gerektiği gibi ta’zîm etmemek
Örneğin; Kur’ân-ı Kerîm’e gereken saygıyı göstermemek haramdır
Ancak bu fiil alay etme derecesine ulaşırsa küfürdür, dînden
çıkarır.
• Dînî ilimlere, örneğin fıkıh kitaplarına gereken ta’zîmi göstermemek
Ayrıca Kur’ân-ı Kerîm’i (Mushafı); abdestsiz olduğunu bildiği
mümeyyiz olan bir çocuğun onu öğrenme amacı olmadığı hâlde
taşımasına izin vererek gereken saygıyı göstermemek, taşıttıran
yetişkine harâmdır.(1)
• Arâzinin sınırını kaydırmak
Yani, komşusunun arazisinin bir kısmını, sınırını değiştirerek
kendi mülküne katmak harâmdır.
• Yolu, câiz olmayacak şekilde, yani insanlara eziyet verecek şekilde kullanmak
• Ödünç alınan malı, izin verilmediği şekilde kullanmak
Örneğin; kişinin, bir bineği belli bir yere gitmek için ödünç
almasına rağmen, bu bineği evinin eşyâlarını taşımakta kullanması
harâmdır.
• Ödünç aldığı şeyi, izin aldığı müddetten daha uzun süre kullanmak
Örneğin; kişinin bir elbiseyi bir haftalığına ödünç almasına
rağmen, iki hafta kullanması harâmdır.
• Ödünç aldığı şeyi, sâhibinden izin almadan başkasına ödünç vermek
• Umûma âit(2) otlaklarda hayvanlarını otlatmak isteyenleri, men etmek
(1) Sâdece Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenen mümeyyiz çocuklara Kur’ân-ı Kerîm’i abdestsiz
olarak taşıtmak câizdir.
(2) Sâhibi olmayan, herkesin kullanabileceği
• Umûma âit ormanlıklardan odun toplayanları, men etmek
• Deniz ve nehir kıyılarını sâhiplenip insanları buralardan men etmek
• Kaynağından tuz alanı, bundan men etmek
Örneğin; denizden tuz alanı bundan men etmek harâmdır.
• Kaynağından gümüş, altın vb. alanı, bundan men etmek
• Umûma âit yerlerden su içenleri, bundan men etmek
Bu yerlere bir şahıs kuyu açtıysa ve suyun alınmasının ardından,
kuyuya su kendiliğinden tekrar doluyorsa (artezyen ise), su
içmek isteyen insanları buralardan men etmek de harâmdır.
Ancak bir şahıs, umûma âit olan yerlere deniz ve nehir gibi
yerlerden su getirip, depoladıysa, insanlara bu sudan vermesi
farz değildir.
• Bulunan bir şeyi kullanmak
Düşürülerek veya unutularak kaybedilen bir şeyi bulan kimsenn,
o şeyi şartlarına uygun olarak îlan etmeden önce kullanması
harâmdır.
Herhangi bir şeyi bulan, o bulduğu malı görür görmez: “Ben
bunu bir yıl îlan etmemin ardından sâhibi çıktığında, malını
telâfi etmek üzere kullanacağım.” diye niyet eder ve bir yıl ilân
etmesine rağmen malın sâhibi çıkmazsa bu malı, sahibi çıktığında
malını telâfi etme niyeti ile sâhiplenebilir.
• Harâm işlenen yerde, bu fîili inkâr etmek için değil de, seyretmek için bulunmak
Ancak geçerli bir özrü varsa, harâm değildir.
• Çağırılmadığı yemekli düğünlere izinsiz veya utandırma yolu ile veya utandıklarından dolayı çağırdıklarını bilerek girmek
• İki veya daha fazla hanımla evli olan erkeklerin, hanımları arasında farz olan nafaka ve geceleme konusunda eşit davranmaması, yani bu hususlardan biri veya her ikisinde, bir hanımını diğerlerine tercih etmesi
Ancak hanımlarından birisine kalbinde daha fazla sevgi hissetmesi,
daha çok cinsî münâsebette bulunması veya farz olan
nafaka dışında, daha çok mal veya hediye vermesi harâm değildir.
• Tesettürlü dahî olsalar, hanımların evden, yabancı erkeklerin yanından geçip, onları günâha meylettirme niyetiyle çıkmaları
• Büyü yapmak
Büyü iki kısımdır:
1. Fiilî veya sözlü küfür olmadan yapılamayan
2. Küfür olmadan yapılabilen, ancak büyük günâh olan büyü
• Halîfeye karşı çıkmak
Halîfeye, halîfeliği sâbit olduktan sonra, ona itaat etmekten
yüz çevirmek, karşı çıkmak harâmdır.
• Yetimin, câminin, kadılığın, başkanlığın ve benzerlerinin sorumluluğunu, dînen farz olan şekilde yerine getiremeyeceğini bilmesine rağmen üstlenmek
• Zâlimi barındırmak
Zâlime zulmünde yardım etmek veya ondan hakkını almak isteyenleri
bundan men etme amacıyla, onu barındırmak harâmdır.
Örneğin; bir Müslümân’ı haksız yere öldüren kimseyi barındırıp,
ondan hakkını almak isteyenlere mâni olmak gibi.
• Müslüman’ı korkutmak Örneğin; bir silâhı veya bir demir parçasını Müslümanlara doğrultarak, onları korkutup, ürkütmek gibi.
• Yol kesicilik (haydutluk) yapmak
Yol kesmek; insanlar öldürülmese ve malları alınmasa bile
harâmdır.
Yol kesenler, yol kesmelerinin şekline göre cezâlandırılırlar.
Eğer kimseyi öldürmedi ve mallarını almadıysalar, insanları
korkuttuklarından dolayı hapsedilip, dövülürler.
• Adak adayanın; adak şartları yerine gelmesine rağmen, adağını yerine getirmemesi
• Vasl-ı Siyâm
İki veya daha fazla gün peş peşe, bilerek ve özürsüz, orucunu
açmadan oruç tutmak harâmdır.
• Câmi ve benzeri yerlerde başkasının yerini kapmak veya insanlara eziyet verecek şekilde sıkıştırmak
• Başkasının sırasını almak
Örneğin; nehirden tarlasını sulama sırası başkasında olduğu
halde, onun sırasını almak harâmdır.