Türk milleti İslam’ ı kabul ettiğinden beri İslam’ a hizmet etmek, İslam bayrağını dalgalandırmak ve İslam’ ın kutsalını korumak için çaba sarfetmiştir. Bunun için de Selçuklu’ lardan başlayıp Zengilere de uğrayıp son olarak da Osmanlı Devleti’ nin kurulmasıyla son bulmuştur.
Türk milleti bu büyük yapılaşmış devletlerin aracılığı ile Müslümanları korumayı amaçlamış ve İslam’ ın bayrağını yükseklere taşıyarak dalgalandırmıştır.
Osmanlı Devleti’ bu iki devletin aksine bağımsız hareket eden bir devletti. Zengiler ve Selçuklular ise bağımsız olmaksızın Abbasi Devleti’ nin bayrağı altındaydı.
Osmanlı’ nın kuruluşundan itibaren kurucularının hedefi tüm bu bölünmelerden ve çekişmelerden sonra Büyük İslam Devletini kurmak, Müslümanları tek çatı altında toplamaktır.
Osmanlı Devleti 1299 yılında kurulmuştur. Bu dönemde İslam devleti küçüktü ve geniş bir etki alanı yoktu. Ayrıca bu dönemde İslam Devleti parça parça ve bölünmüş haldeydi. Moğalllar’ ın 1258 yılında Bağdat’ ta hakimiyet kurması üzerine Abbasi halifesi ailesiyle birlikte Mısır’ a kaçmış daha sonra ise Çerkes ve Türkler’ den oluşan Memlüklüler’ in himayesi altında kalmış tam anlamıyla otorite sağlayamamışlardır.
Osmanlı Sultanları ve kurucularının asıl hedef çerçevesi tekrar güçlü ve kuvvetli İslam ümmetiyle bağları kurmak hüküm sürdükleri coğrafyaları genişleterek İslam bayrağı altında hükmetmektir. İstanbul’ un da 1453 yılında fethinden sonra Doğu ve Batı yönünde daha hızlı fetihler yapabilecekleri noktalar oluştu.
Batı’ da gözle görülür gelişmeler gerçekleştikten sonra Sultan Selim’ in hilafeti döneminde (1470 – 1520) Doğu yönünde ilerleyerek İran’ ı fethetmeye çalıştı. Fakat İran Safavi Devleti’ nin Memlüklüler ile anlaşmasından korktuğu için Şam illerine Mısır ve Arap ülkelerine yöneldi. Böylelikle Osmanlı 1517 yılında buralarda egemenliğini ilan etti ve tüm İslam coğrafyası Osmanlı’ ya katıldı. Osmanlı Müslümanlar için kurulmuş kurulmuş son devlet haline geldi. Birinci Sultan Selim Kahire’ de Halife lakabıyla taçlanmış son Abbasi Halifesi ise halifelikten feragat etmiştir.
Haremeyn Fethedilmeden Önce (1299-1517)
Osmanlı Devleti’ nin İslam beldelerindeki hizmetleri kuruluşundan itibaren ve Arap ülkelerinde hakimiyet kurmasıyla başlamıştır. Osmanlı Sultanları Osmanlı Devleti’ nin kuruluşundan çöküşüne kadar zekat mallarından büyük kısmını Sultan Selim’ in fethinden önce Memlüklüler’ in hakimiyetinde olan Haremeyn’ e göndermeyi talep etmişlerdir. Tıpkı Sultan Yıldırım Beyazıt, Sultan Çelebi ve Sultan 3. Murad’ ın kendi özel bütçelerinden olan hediye ve malları kutsal topraklara giden kafilelerle göndermesi gibi.
Fatih Sultan Mehmed İstabul’ u fethettikten sonra elde ettiği ganimetlerin büyük kısmını Hicaz’ a göndermiş, Memlüklü Devleti’ ne bu ganimeti Hac yollarının daha güvenli hale getirmesi ve su kaynakları açması hususunda talimatlar vermiştir.
Haremeyn Fethedildikten Sonra (1517- 1918)
Birinci Sultan Selim başlangıçta Şam illerinden 1516′ da Filistin ve Mısır’ ı 1517′ de Arap ülkelerini bununla birlikte Haremeyn’ i de fethetmiştir.
Nasıl Hilafet Abbasiler’ e geçmiş Cuma günleri hutbe okumuşlarsa artık resmi olarak Sultan Birinci Selim adına okunmaya başlamıştır. Böylece Hicaz Osmanlı hükmü altına girmiş ve Hicaz için yeni bir asır başlamıştır.
Hicaz yönetimi Osmanlı Devleti’ ne geçtikten sonra, Sultanlar kutsal topralarda hizmet etmek için gözle görülür büyük çabalar sarfetmiştir.
Osmanlı Devleti Haremeyn’ ni İstanbul’ dan ‘Şeyhü’l – Harem’ i tayin ederek ve Haşimoğulları’ yla iyi ilişkiler içinde bulunup onlardan da yardım alarak en iyi şekilde yönetmeye başladı. Haşimoğulları’ ndan bu işi teslim alan kişi ‘ Mekke Şerifi’ ya da ‘Medine Şerifi’ olarak anılmaktaydı.
Osmanlı Devleti hacıların sağlık, temizlik ve kontrolllerini sağlayan tüm hizmetleri sunmuş, daha kolay idare edilmesi için de birçok özel heyetler tahsis etmiştir.
Osmanlı Devleti yıllık hac kafilelerinin idaresini üstlendiği gibi hacıları Kahire, Şam ve Yemen’ de toplamış sıkı güvenlik önlemleri alıp kafileleri takip edip her türlü hizmeti sağlamış ayrıca su ve rahat konaklama gibi ihtiyaçlarını da gidermiştir.
Osmanlı Devleti ordusundan bir tugayı Kızıl Deniz ve Akdeniz yakınlarında hacıları koruması için büyük bir deniz donanması tahsis etmiştir. Dört asır boyunca Yemen ve Irak’ ta kutsal toprakları iç ve dış saldırılara karşı koruması için kara kuvvetlerini görevlendirmiştir.
1781 den 1783′ e kadar Ecyad kalesini inşa ettirmişlerdir. Bu kale sadece Mekke ve Medine’ yi koruması için özel olarak inşa edilmiştir. Daha sonra da ‘Fulful Kalesi’ ve 1806′ da ‘Hint Kalesi’ Mekke’i Mükerreme’ yi sıkı güvenlik önlemleriyle koruması için inşa edilmiştir.
Abbasi Halifesi Harun Reşid’ in hanımı tarafından Sultan Zübeyde kuyusu açılmış, her hac mevsiminden önce de bakımları yapılmıştır.
1616 yılında Birinci Ahmed’ den önce Kabe’ nin onarımı ve tadilatı yapılmıştır.
İşin sonunda son Osmanlı padişahı Vahdettin Osmanlı Devleti’ nin zayıflamasıyla ve savaşta yenileceğinin anlaşılmasıyla Peygamber Efendimiz’ den elde edilen tüm kutsal eşyaları istila edilmesi ve yağmalanmasından korktuğu için Mekke’ den İstanbul’ a taşımıştır.
Sunna Files Free Newsletter - اشترك في جريدتنا المجانية
Stay updated with our latest reports, news, designs, and more by subscribing to our newsletter! Delivered straight to your inbox twice a month, our newsletter keeps you in the loop with the most important updates from our website